KENDİNE AİT BİR ODA | VIRGINIA WOOLF KİTAP KONUSU 🏠

Kadın hakları ve feminizm denince akla ilk gelen yazarlardan biri de Virginia Woolf.Yaşadığı dönemin İngiltere'sinde diğer birçok kadın yazar ve şair gibi sanatının ve benliğinin varlığını ortaya koymaya çalışmış.O dönemde kadın hakları konusunda en güçlü kaleme sahip ve en etkili sözleri sarf eden kişilerden biri bence.Eserlerini okuduğumuzda bu özelliği okura aktarıyor.Benim yazardan okuduğum ilk kitap olan hatta okuduğum en iyi kitaplar arasında yerini alan Kendine Ait Bir Oda'yı anlatacağım bugün sizlere.

Kitap; kadının toplumdaki yeri, emekleri ve var oluş çabasını dile getiren bir kurgu hikayeye sahip.Kitapta yazar bu konuda bir nevi seminer veriyor.Bu seminerde kadın haklarından bahsederken tarihin farklı yerlerinden kadının yerleriyle ilgili örnekler veriyor.Yazar bu eserde neden böyle bir konu hakkında yazdığını da mecazi anlamda farklı yerlerde bulunarak anlatmaya çalışıyor.

Yaşadığı dönemin İngiltere'sinde kadın haklarına dair hiçbir şey yok.Kadının evdeki emeği, evinden taşırmak istediği emeği, dünyaya duyurmak istediği fikirleri, kullanmak istediği hakları, yazmak istedikleri hep bir şekilde erkekler tarafından engelleniyor.Fakat özgürce düşünmek ve yazmak isteyen kadınlar bu durumdan nasıl çıkacaklarını bilemiyor.Burada yazarımız kadınlara şunu tavsiye ediyor; kendi paranızı kazanın ve kendinize ait boş bir oda ve zaman edinin.Bunlar kadına özgürlüğünü verecek temel şeyler olarak ele alınmış kitapta.Para kazanmak erkeğe finansal açıdan bağımlılığı ortadan kaldırıyor, boş zaman ve kendine ait bir oda ise kadının özgürce, sonsuza kadar uzanan düşünceleri için muhteşem fırsatlar doğuruyor.Ve burada, bu zamanda kadının istediği o eserler ortaya çıkıyor.Ayrıca bu şekilde kadın bireyselliğini korumuş oluyor.Kitapta daha çok kadının edebiyat dünyasında neden var olamadığı ve baskın olamadığı konularına değinilmiş.Bunun çözümü de yazarın dediği gibi kadınların kendine ait şeylerin olmasıyla bağımsızlığını kazanma yolundan geçiyor.

Yazarın değindiği bir diğer şey de eşitlik.Kadın ve erkeğin eşitliliği konusunda öyle bir noktaya gelinmeli ki artık arada fark kalmamalı gibi bir düşünceye sahip.Tanınan haklar ve imkanların eşit şekilde sunulmasını ve mesleki ayrımın ortadan kalkmasını istiyor.Ve 100 yıl sonrasında bu eşitliğin gerçekleşeceğini kadın ve erkek arasındaki ayrımın tamamen kalkacağını umut ediyor.

Daha önce hiç bahsettim mi bilmiyorum ama bu konular benim de ilgi alanıma giriyor.Kadın haklarını dünyadaki çoğu kadın gibi benimsiyorum.Ayrıca feminizm konusuyla da ilgileniyorum.Bu konuda çok ve derin yazmama sebebim benim de kafamda hala bazı sorular, yerine oturmamış şeyler olması.Ama sürekli bilgilenmeye ve gelişmeye devam ediyorum.Kendine Ait Bir Oda kitabı benim gibi düşünen kadınlar için mükemmel bir feminizm eseri.Kitap için hem kolay hem de zor bir eser diyebilirim.Kitabın asıl konuları gerçekten kadınların geçmişten günümüze yaşadığı sorunlar.Yazarın anlatışı, detaylara girişi ve betimlemeleri bir tık okumayı zorlaştırıyor.Ama bence bu kısımlar ayrıca keyif katıyor kitaba.

Kitaptan Alıntılar:

-"Bir kadın kurmaca yazacaksa parası ve kendine ait bir odası olmalı."

-Aceleye gerek yok.Işıldamaya gerek yok.Kendinden başka kimse olmaya gerek yok.

-İnsanın istediği bir bilgi yığını -ve neden Neurnham yada Girton'dan parlak bir kız öğrenci bunu sağlamaz- diye düşündüm; hangi yaşta evlendi, kural olarak kaç çocuğu oldu; evi neye benziyordu, kendine ait bir odası var mıydı; yemekleri o mu pişirirdi, hizmetçisi olabilir miydi?

-Böyle yazabilen, zihinleri doğayla ve derin düşünmeyle uyum içindeki kadınların, öfke ve burukluğa zorlanmaları çok yazıktı.

-"İsterseniz kütüphanelerinizi kilitleyin ama zihnimin özgürlüğünü kilitleyebileceğiniz hiçbir kapı kilit, sürgü yoktur."

-Öyleyse sizden para kazanmanızı ve kendinize ait bir odanız olmasını isterken sizden gerçekliğin mevcudiyetinde, canlandırıcı bir hayat yaşamanızı istiyorum; kişi açığa vursa da vurmasa da bu görünür.